Büyükçekmece Escort Simay, Büyükçekmece’de doğup büyümüş, hayatı boyunca bu semtin rüzgârını içine çekerek yaşamış bir kadındı. Sahilin hemen karşısındaki kafede oturuyor, elindeki kitabın satırlarında kaybolmuş gibiydi. Burak, tesadüfen aynı kafeye geldiğinde, gözleri bir an Simay’a takıldı. O an aralarında kısa ama güçlü bir enerji oluştu.
Garson siparişi getirirken elleri birbirine değdiğinde ikisi de hafifçe gülümsedi. Belki de kaderin ilk kıvılcımı o anda parlamıştı. Simay’ın sakin ama derin bakışları Burak’ın içini ısıtmıştı. Burak, içinden gelen dürtüyle “Affedersin, o kitabı daha önce okumuştum… çok etkileyici değil mi?” diye sordu.
O küçük cümle, yepyeni bir hikâyenin başlangıcı oldu.
Kısa sürede sohbet koyulaştı. Simay, Büyükçekmece’nin değişen yüzünden, sahil yürüyüşlerinden, çocukluğunun geçtiği eski balıkçı evlerinden bahsediyordu. Burak ise şehre yeni taşındığını ve burada gerçek dostluklar kurmak istediğini anlattı. İkisi de farkında olmadan birbirlerine güvenmeye başlamışlardı.
O akşam saatler su gibi aktı. Gün batarken Burak, “Yarın yine sahilde yürür müyüz?” diye sordu. Simay’ın yüzünde beliren gülümseme, cevabın “evet” olduğunu çoktan anlatmıştı.
Ertesi gün, Büyükçekmece sahili yine aynı güzelliğiyle onları karşıladı. Büyükçekmece Escort Simay bu kez farklı görünüyordu; sanki içi kıpır kıpırdı. Burak’la birlikte yürürken her konuya değindiler; müzikten filme, hayal ettikleri gelecekten, insanların artık samimiyeti unuttuğundan bahsettiler.
Simay, Burak’a “Biliyor musun, artık kimse yüz yüze tanışmıyor, herkes ekranların arkasına saklanıyor. Ama ben hâlâ göz göze iletişime inanıyorum,” dedi.
Burak gülümsedi: “Demek ki doğru zamanda, doğru yerdeyim.”
O anda ikisi de Büyükçekmece’nin o ılık rüzgârı altında birbirlerine daha da yakınlaştı. Dalgaların sesine karışan kahkahaları, sanki sahilin her köşesine umut yaymıştı.
Günler geçti. Artık sahil yürüyüşleri bir rutin haline gelmişti. Simay bazen Burak’a sevdiği kahve türünü getiriyor, bazen birlikte yeni yerler keşfediyorlardı. Büyükçekmece’nin sessiz sokaklarında dolaşırken, birbirlerine dair yeni şeyler öğreniyorlardı.
Büyükçekmece Escort Simay, güçlü görünse de aslında içinde derin duygular barındıran bir kadındı. Burak bunu fark ettikçe ona daha fazla bağlandı. Simay da Burak’ın sakinliğinde, uzun zamandır hissetmediği bir huzur buluyordu.
Bir akşam, ikisi birlikte Mimar Sinan Köprüsü’nün yakınlarında otururken, denizin üzerindeki ay ışığı her şeyi bambaşka bir hale getirdi. Simay yavaşça fısıldadı:
— “Sence bazı tanışmalar rastlantı mı, yoksa olması gerektiği için mi olur?”
Burak kısa bir sessizliğin ardından cevapladı:
— “Sanırım bazı tanışmalar, insanın kaderinde önceden yazılıdır.”
O anda ikisi de içten içe biliyordu: Bu tanışma, sıradan bir karşılaşma değildi.
Zamanla Escort Büyükçekmece Simay ve Burak’ın hikâyesi sadece sahil yürüyüşlerinden ibaret kalmadı. Artık birlikte yeni planlar yapıyor, birbirlerinin hayatında kalıcı izler bırakıyordu.
Simay, Burak’ın hayatına umut, Burak ise Simay’ın kalbine güven getirmişti.
Büyükçekmece onların hikâyesinde sadece bir mekan değil, bir dönüm noktası olmuştu.
Her köşe, her bank, her kafe artık onların anılarıyla doluydu.
Sahil rüzgârı estiğinde, Simay hâlâ o ilk günkü heyecanı hissediyordu.
Günlerden bir gün, Simay deniz kenarında otururken Burak yanına geldi. Elinde küçük bir not vardı.
Notta sadece şu yazıyordu:
“Simay, seni tanımak Büyükçekmece’deki en güzel rastlantıydı. Ama artık biliyorum, bu tanışma kaderdi.”
Büyükçekmece Escort Simay’ın gözlerinden süzülen gülümseme, her şeyi anlatıyordu.
Çünkü bazen bir şehir, bir sahil ve iki yabancının kalbi, kaderin en güzel hikâyesini yazabiliyordu.